A- SERA ve SALON SÜS BİTKİLERİ YETİŞTİRİLMESİNE AİT GENEL BİLGİLER

1- Gelişme faktörleri.

Isı, ışık, nispi hava ve toprak rutubeti, besin maddeleri sera ve salon süs bitkileri yetiştiriciliğinde göz önünde bulundurulması gereken başlıca gelişme faktörleridir. Sulama, havalandırma, saksı değiştirme, saksı toprağının gevşetilmesi, yaprakların temizlenmesi ve zararlılarla mücadele ise genel bakım tedbirlerini teşkil eder.

a) Isı ihtiyacı:

Isı bitki gelişmesi ve bitkide fizyolojik olayların vuku bulması için lüzumlu faktörlerden biridir. Tabii yayılış bölgelerine uygun olarak sera ve salon süs bitkilerinin ısı ihtiyaçları da muhteliftir. Memleketimiz iklim şartlarında bitkilerin dinlenme periyodu kış aylarına rastlar. Aynı durum bazı istisnalar olmakla beraber, genellikle sera ve salon süs bitkilerinde de bahis konusudur. Bu devre zarfında bitkinin odun kısımları olgunlaşır, tomurcuklar teşkil olunur. Sun'i şartlarda (ev ve seralarda) yetiştirilmekte olan süs bitkilerinde istirahat periyodunun sağlanmasında, müteakip yılda iyi bir gelişme ve çiçeklenmeyi temin bakımından, zaruret vardır. Aksi halde, yani süs bitkileri kışın muayyen bir ısıdan daha yüksek sıcaklığı haiz yerlerde bulunduruldukları taktirde, bitkiler istirahat devresine giremezler. Bunun neticesinde de bitkinin odun kısımları olgunlaşamaz ve tomurcuk teşkili güçleşir. Bundan başka bitkiler kışın da gelişme halinde olmalarına rağmen, bu mevsimde mevcut ışık şartları gelişmekte olan bitkinin normal ihtiyacını karşılayamaz. Bu ise bitkilerde cılız bir gelişmeye sebep olur. Isı ihtiyaçlarına göre sera ve salon süs bitkilerini genel olarak üç gurupta toplamak mümkündür.

1.Yüksek ısıya ihtiyaç gösteren bitkiler: Tropik veya sıcak sera bitkileri diyebileceğimiz bu bitkiler, kışın 16-20°C yazın ise l8-25°C veya daha yüksek ısıya, genel olarak yüksek nispi rutubet ve ekseriya yarı gölge veya gölge mahallere ihtiyaç gösterirler.

2. Vasat derecede ısıya ihtiyacı olanlar: Mutedil ve ılık sera bitkileri denilen bu süs bitkileri kışın 8 -15°C ısıya ihtiyaç gösterirler. İlkbahar ve yaz aylarında ise çoğu15-18°C veya bunun üstünde ısıyı haiz, aydınlık, havadar sera veya salonlarda ve bir kısmı da bahçede bulundurulurlar.

3. Az ısıya ihtiyacı olanlar: Soğuk sera bitkileri denilen bu bitkiler 5-8°C -istisnai olarak minimum 3 ve maximum lO°C- ısıyı haiz sera ve salonlarda, yazın ise bahçede yetiştirilebilen bitkilerdir. Soğuk sera bitkileri için en uygun yaz ısısı 5-20°C dir.

Sera ve kısmen salonlarda kışın ısı muayyen seviyede tutulabildiği halde, yazın bilhassa salonlarda ısıyı ayarlamak mümkün değildir. Bundan dolayı memleketimiz, özellikle Ege Bölgesi iklim şartlarında soğuk sera bitkilerinin sera ve salonlarda yazın aydınlık veya yarı gölge, serin ve havadar yerlerde veya bahçede aynı şartları haiz mahallerde muhafaza edilmeleri gerekir.

Bulundukları mahallerde bahis konusu olabilecek ısı değişmelerine karşı muhtelif bitkiler farklı derecede hassastırlar. Bundan başka bitkinin yaşlı veya genç olması ile ısı ihtiyacı arasında da sıkı bir ilgi mevcuttur. Nitekim genç bitkiler yaşlı bitkilerden daha fazla ısıya ihtiyaç gösterirler. Ancak yaşlı bitkiler birden bire husule gelebilecek kuvvetli ısı değişmelerine karşı genç bitkilerden daha hassastırlar.

b) Işık ihtiyacı:

Işık bitkilerin asimilasyon ( özümleme ) yapabilmeleri, gelişebilmeleri için zaruri olan bir faktördür. Muhtelif bitkilerin ışık ihtiyaçlan farklı olduğu gibi, aynı bitkinin ışık ihtiyacı da zaman zaman değişmektedir. Nitekim bitkiler gelişme devresinde fazla ışığa, buna mukabil istirahat periyodu esnasında çok daha az ışığa ihtiyaç gösterirler. Bu arada bir bitkinin muayyen gelişim (mesela sürgün verme ve çiçeklenme) safhalarında ışık ihtiyacı farklı olduğu gibi, genç ve yaşlı bitkiler arasında fazla ışığa tahammül edebilme bakımından da farklar mevcuttur. Genel olarak genç bitkiler yaşlı bitkilere nazaran fazla ışıktan daha çabuk ve daha çok zarar görürler.

Işık ihtiyaçlarına göre sera ve salon bitkilerini güneşli, aydınlık, yarı gölge ve gölge mahallerde yetiştirilen bitkiler olmak üzere başlıca dört grupta toplamak mümkündür. Birinci guruba dahil olan süs bitkileri sera ve salonlarda ekseriya güneye bakan pencere kenarında veya yazın bahçede güneşe maruz yerlerde bulundurulurlar. Ancak bunların da, bilhassa Ege Bölgesi iklim şartlarında yazın çok kuvvetli gün ışığında (öğle saatlerinde) hafifçe gölgelenmesi uygundur. İkinci gruba dahil olanlar ise, doğrudan doğruya ve devamlı yakıcı güneş ışığına maruz olmayan mahallerde yetiştirilen bitkilerdir. Bunların memleketimiz, özellikle Ege Bölgesi iklim şartlarında doğu veya batı penceresinin hemen arkasında, bulundurulması uygundur. Yarı gölge seven bitkiler ise mutedil veya çok hafif güneşli yerlerde muhafaza edilirler. Bunların doğu veya batıya bakan pencere civarında bulundurulması gerekli olup, fazla güneşli saatlerde bu mahallerin gölgelemeye tabi tutulması gerekir. Gölge şartlarda yetişen süs bitkileri ise salonların güneş almayan mahallerinde, özellikle kuzeye bakan pencere ve seraların iyice gölgelenmiş kısımlarında bulundurulan bitkilerdir.

Fazla ışıktan hoşlanan sera ve salon süs bitkileri gölge mahallerde bulundurulduklarında veya bahçede bulundurulan bitkiler sonbaharda birden bire salonlarda gölge mahallere getirildiklerinde yapraklarda sararma ve dökülmeler müşahade edilir. Diğer taraftan salonlarda güneşe bakan pencerelerde bulundurulan, güneşten hoşlanan süs bitkileri ilkbaharda bahçeye çıkarılacakları zaman tedrici olarak ışığa çıkarma yerine birden bire fazla güneşli mahallere alındıklarında kısa zamanda sürgün uçları ve yapraklarda kahverengi yanık lekeleri husule gelir. Pencere arkasında aynı şiddetteki güneş ışığından zarar görmeyen bir bitkinin pencere önünde bulundurulduğunda yapraklarında zikrolunan yanık lekelerinin meydana gelmesi, pencere camının 'ultraviyole' ışınlarını geçirmeyişindendir. Bilhassa salonlarda bulundurulan süs bitkileri umumiyetle bir taraftan ışık aldıklarından yaprakların ışığa doğru yöneldikleri ve bitkinin tek taraflı geliştiği müşahade edilir. Böyle tek yönlü gelişme ise bitkilerin güzel görünüşüne menfi tesir yapar. Buna mani olmak için saksıların zaman zaman çevrilmeleri şayanı tavsiyedir. Ancak çiçekleri için yetiştirilen bazı süs bitkileri tomurcuk teşkili esnasında ışığa olan durumlarının değiştirilmelerine karşı hassastırlar.


c) Nispi rutubet ve su ihtiyacı:

Isı ve ışıkla birlikte bitkilerin yaşayabilmeleri, gelişebilmeleri için zaruri olan faktörlerden biri de nispi hava rutubeti ve sudur. Bitki kökleri vasıtası ile suda erimiş olan besin tuzlarını alır. Su, içerisinde eriyebilen besin maddelerinin kökler vasıtası ile yapraklara ve burada da işlenerek toprak üstü vejetasyon noktalarına, çiçek ve meyvalara naklini sağlar. Bitkinin bünyesine alınmış olan suyun bir kısmı ise transpirasyon yolu ile tekrar dışarıya veriIir. Bu ise nispi hava rutubetinin düşük olduğu nisbette yüksektir. Bir bitkinin ihtiyacı olan rutubet miktarı bitkinin bulundurulduğu yerin nispi rutubetine, ısı ve ışık durumuna, bitkinin cinsine, yaşına, büyüklüğüne ve nihayet mevsime, bununla ilgiIi olarak bitkinin gelişme veya istirahat devresinde bulunmasına göre değişir.

Bitkinin su kaybı güneş ışınlarının ve rüzgarın şiddeti, havanın kuraklığı ile doğru orantılı olarak artar. Ortam şartları bitkinin kökleri vasıtası ile almış olduğu su miktarından daha fazla transpirasyon yapmayı icap ettirdiğinde bitkinin yapraklarında sarkmalar, pörsümeler, sararmalar ve kurumalar görülür. Bu şartların devamı halinde ise bitki tamamı ile hayatiyetini kaybeder.

Bitkiler kış ayları zarfında yaz aylarına nisbetle daha az suya ihtiyaç gösterirler. Bu ise bitkilere sadece istirahat periyodunu sağlamak maksadı ile değil, serin ve ışık şiddeti zayıf olan kış aylarında bitki köklerinin kolaylıkla çürüyerek zarar görmelerini önlemek içindir.

Prensip olarak, ister yaz ister kış aylarında olsun, serin mahallerde bulundurulan bitkiler, sıcak yerlerde muhafaza edilenlere nazaran daha az suya ihtiyaç gösterirler. Bitkinin su ihtiyacı ile yaşı ve bilhassa köklenme derecesi arasında sıkı bir ilişki mevcuttur. Mesela genç fidecikler yüksek rutubete, özellikle püskürtme ve damla halindeki sulamaya karşı hassastırlar. Cyperus, Zantedeschia gibi bazı bitkiler müstesna, genel olarak sera ve salon süs bitkilerinde devamlı toprak rutubeti tehlikelidir.

Bitkinin bulunduğu yerin nispi rutubeti ile su ihtiyacı arasındaki münasebet ise; yüksek nispi rutubette bitkide transpirasyon az olacağından, bitkilerin az sulanması gerektiği şeklinde ifade olunabilir. Aynı durum alçak ısı derecelerini haiz mahallerde bulundurulan bitkilerde de bahis konusudur. Buna mukabil sıcak ve bilhassa kuru rüzgar alan yerlerde muhafaza edilen bitkilerde ise su ihtiyacı fazladır. Yüksek nispi rutubet, yüksek ısı ve şiddetli ışık ile husule gelen menfi tesiri azaltarak bitki gelişmesinde denge yaratır. Bundan dolayı bakım tedbirlerinde nispi rutubet önemli bir faktör teşkil eder. Nispi hava rutubeti, toprak rutubeti gibi ışık şiddetine bağlı olarak günün muayyen saatlerinde değişmelidir. Nispi hava rutubetinin alçak gece ısısında düşük olması, gündüzün artan ışık şiddeti ile çoğaltılması ve akşama doğru azalan ışık şiddeti ile tekrar düşmesi gerekir. Ayni durum güneşsiz günler için de bahis konusu olup, böyle günlerde nispi rutubet de düşürülür.


d) Besin madde ihtiyacı:

Diğer bitkiler gibi sera ve salon süs bitkileri de gelişebilmek, yaprak vermek, çiçeklenmek, meyva ve tohum verebilmek, kısaca hayati fonksiyonlarını yerine getirebilmek için besin maddelerine ihtiyaç gösterirler. Bitkinin bu organik maddeleri meydana getirebilmek için ise mineral besin maddelerine ihtiyacı olup, bu maddeleri suda erimiş halde kökleri vasıtası ile topraktan alır. Bilhassa saksıda mahdut miktarda toprak içersinde köklerini geliştirmeye mecbur bırakılan sera ve salon süs bitkileri, toprak içerisinde mevcut lüzumlu besin maddelerinin büyük bir kısmını bir müddet sonra tüketirler.

Besin madde ihtiyacı: bitkinin tabii gelişme durumuna (süratli veya yavaş gelişrnesine), gelişme safhasına, mevsime ve nihayet yaşına göre değişir. Nitekim tabiaten süratli gelişen bir bitkinin besin rnadde ihtiyacı yavaş gelişen bitkiye nazaran çok daha fazla olduğu gibi, esas gelişme, çiçeklenme ve nihayet istirahat safhalarına geçişte bitkinin besin madde ihtiyacı da farklıdır. Diğer taraftan mevsimlerle ilgili olan bitki gelişmesi neticesi bitkinin genel olarak ilkbahar ve yaz ayları esnasındaki ihtiyacı ile çoğunun istirahat devresine girdiği sonbahar ve kış ayları arasındaki besin madde ihtiyacı farklıdır. Ancak sera veya salonlarda yetiştirilen süs bitkilerinin pek azı müstesna diğerlerinin kışın yüzde yüz istirahat periyodu geçirmedikleri, bu devre esnasında bitkinin az da olsa besin maddesine ihtiyacı bulunduğu unutulmamalıdır. Bazı bitkilerde ise çiçeklenme periyodu sonbahar veya kış aylarına rastladığından, böyle bitkilerin bu devre esnasında daha fazla besin maddelerine ihtiyacı olacağı şüphesizdir.

Bitkinin yaşı ile besin madde ihtiyacı arasındaki münasebet ise; genç bitkilerin anormal gelişmeler göstermemesi ve dayanıklı fertler halinde gelişebilmesi için, toprağın başlangıçta besin maddelerince çok zengin tutulmaması şeklinde ifade olunabiIir. Her bitki türünün oldukça farklı besin maddeleri ihtiyacı göz önünde tutulmak şartı ile, prensip olarak süs bitkilerine lüzumundan fazla besin maddesi verilmemesi ve kritik sınırı aşmaması gerekir. Bu ise tamamen fizyolojik bir anlam taşır.

Sera ve salon süs bitkileri yetiştiriciliğinde en önemli ve bitki tarafından en çok sarfedilen başlıca ana besin maddeleri : N (azot), P (fosfor) ve K (potas) dır. Bu ana besin maddelerinden N bitkinin çeşitli kısımlarının gelişimine, özellikle sürgün ve yaprak gelişimine tesir eder. Ancak bitkiye haddinden fazla N verilmesi anormal gelişmelere sebep olduğu gibi, dokuları yumuşatır ve bitkilerin çeşitli hastalıklara karşı mukavemetini azaltır. P bitkide çiçek tomurcuğu teşkili, çiçeklenme, çiçeklerde renk teşkili, çiçeklenme müddetinin uzatılması, çiçek tozları ile döllenme, meyve büyüklüğu ve nihayet kök teşkilini artırıcı etki yapar. K ise bitkide dokuların mukavemetini, çiçeklerde renk koyuluğunu ve kokuyu artırıcı tesir yapar. Nihayet bitkinin hastalıklara karşı mukavemetini artırır.

Yukarıda zikrolunan üç ana elementin ve bitkiler üzerinde çeşitli etkilerinin izahında sera ve süs bitkileri yetiştiriciliği bakımından önemli ve genel hususlara değinilmiş bulunmaktadır. Bu hususta detaylı bilgi Bitki Besleme ve Gübreleme kitaplarında mevcuttur.

 Anasayfa
 Süs Bitkileri Giriş Sayfası

 Gelişme faktörleri
 Bakım Tedbirleri
 Başlıca saksı toprakları
 Yanlış bakımdan zararlanmış bitkiler
 Üretme
 Çiçek Pencere ve Vitrinleri