061  İslâmiyeti yıkacaksak Türkiye’den başlamalıyız


Röportajın[1] devamı:


"Türkiye bizim için çok önemli... su kaynaklarının önemli bir kısmı burada

Rockefeller de sözü devralarak başlıyor;

"Türkiye hakkında biraz daha durmak istiyorum; çünkü dünyadaki en stratejik konumdaki ülkedir ve bizim için çok önemlidir. Nedenlerine gelince:

Bir kere Büyük İsrail Devleti topraklarının su kaynaklarının önemli bir kısmı şu anda Türkiye’ye aittir.

İkincisi, Müslüman ve demokratik bir ülke olarak bu konuda öncü bir ülkedir. İslâmiyeti yıkmak istiyorsak önce Türkiye’den başlamalıyız.

Üçüncüsü, Avrupa ve Asya arasında bir köprü durumdadır. Maden, petrol, doğalgaz gibi zengin yer altı kaynaklarına sahip Ortadoğu ve Kafkasya’ya hakim olmak istiyorsak bu ülke elimizin içinde olmalıdır. Ortadoğu hemen hemen elimizde sayılır. Kafkasya ve Orta Asya’daki diğer Türk devletleri de yakında darbelerle kargaşaya boğulacaklar ve avucumuzun içine düşecekler. Bu Türkler aslında birleşip bir araya gelseler karşılarında hiçbir güç duramaz. Bu yüzden böyle bir olasılığa karşı, ajanlarımız her an tetikte bekliyorlar. Türk devletlerinde kilit mevkilerdeki adamlarımız, aralarında en ufak bir yakınlaşma sezdiklerinde hemen istikrarı bozacak olaylar ve darbelerle bunu önlüyorlar.


En önemlisi, Türkler medeniyetin beşiğidir ve kökenleri Sümerlere kadar dayanır

Dördüncüsü, ülke bor madenleri bakımından dünyanın en zengin ülkesidir ve bu maden dünyada yakın bir gelecekte, petrolden bile daha önemli bir hale gelecek.

Beşincisi ve belki de en önemli olanı, Türkler medeniyetin beşiğidir. Türkler, Milattan Önce 4.000’lerde Orta Asya’da yaşanan büyük bir felaketten sonra yaşadıkları yerleri terk edip, Mezopotamya’ya ve Rusya üzerinden Avrupa’ya gelen Aryanlar, yani dünyadaki en medeni olarak kabul ettiğimiz Ari Irk’tandırlar ve Avrupa’daki Finliler, Macarlar gibi bazı uluslar Türk kökenlidir. Ayrıca Anadolu’da büyük uygarlıklar kuran Hititler ve Asurlular’ın da Türk kökenli olma ihtimali yüksektir.

Milattan Önce 3.500 yıllarında Mezopotamya’da yaşamış olan Sümerler ilk yazıyı bulan, toplumda adaleti sağlamak için ilk yasaları çıkaran ve mahkemeleri kuran, ilk para kullanan ve vergi toplayan, ilk okul açan ve tekerleği bulan ulustur: yani dünya medeniyetinin başlangıç noktasıdır ve soyları tarihçilerimizin araştırmalarına göre Türk kökenli insanlardır. Çünkü Sümerler o bölgenin yerli halkı değildirler; yani göçebedirler ve tarihçilerimizin araştırmalarına göre “kız” manasına gelen “kır” kelimesi, “öküz” manasına gelen “ökür” kelimesi gibi bugüne kadar çözülebilen 1000 civarında Sümerce kelime ve “Ayağını yere sıkı bas, Tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır, Sel gibi silip süpürmek, Yağ gibi erimek” gibi yüzlerce atasözü bugün Türkçe’de kullanılmaktadır. Sümerlerin Ay Tanrısı’nın simgesi olan “Yarımay”, bugün Türk bayrağında kullanılmaktadır. Roma ve Yunan medeniyetleri Sümerlerden oldukça fazla faydalanmışlardır; mesela yapılarındaki süslemeleri ve Tanrıları Sümer tapınaklarından gelir.

Fakat biz bunu örtbas etmek için, Milattan Önce 2.000 yıllarında, yani Sümerlerden 1.500 yıl sonra başlamış olmasına rağmen Yunan medeniyetini, dünyadaki ilk medeniyet olarak dünyaya tanıttık. Daha da ilginç olanı, Yunanlılardan önce Mısır Medeniyeti başlamıştır; ama onlar da ancak Sümerlerden 1000 sene sonra piramitlerini yapabilecek uygarlık düzeyine gelebilmişlerdir. Mayalar ve İknalar; Sümerlerden 2000 sene sonra ziguratlarını aynı biçimde yapmışlardır."


Medeniyetin beşiği olarak Türkleri kabul edemezdik, bu mirasa el koymalıydık

"Medeniyetin beşiği olarak Türkleri kabul edemezdik; tam aksine binbir entrika ile bu kültür miraslarına el koyarak biz onları bütün dünyaya barbar, hak hukuk tanımayan bir toplum olarak tanıttık ve bunda da oldukça başarılı olduk. Sümer Kralları Urukagina ve Urnammu, çok tanrılı bir toplum kurarak, insanlar arasında adaleti sağlamak ve haksızlıkları önlemek için yasalar çıkararak, çağımız toplumlarına öncü olurlarken, bugün tek tanrılı bir toplum olan Türkiye’de bizim çalışmalarımız sonucu, fuhuş, rüşvet, hırsızlık, haksız kazanç ve gelir dağılımı aşırı düzeylerdir.

Aslında insanlar tarih kitaplarını açıp okusalar, bütün gerçeği görecekler ama insanoğlu için duyduğuna inanmak yeterlidir, okumak çok zor gelir."

Ben de o ana kadar en medeni ulus olarak İngilizleri görüyordum. Duydukları hiç hoşuma gitmeyince konuyu değiştirmek istedim.


Osmanlı'yı yıkmak zor olmadı

“Dünya ülkelerini nasıl ele geçirmeyi düşünüyorsunuz?” diye sordum. Rothschild kendinden emin bir tavırla konuşmayı sürdürdü.

Rothschild: "Sana tarihten örnekler vererek gücümüzü göstermek istiyorum; Birinci Dünya Savaşı, Avrupa’da bize karşı olan imparatorlukları dağıtmak ve en önemlisi Osmanlı İmparatorluğu’nu parçalayarak Ortadoğu’daki petrol yataklarını ele geçirmek ve İsrail devletinin yolunu açmak için çıkarılmıştı. İsrail devletinin kurucusu sayılan Theodor Herlz, o zamanki Osmanlı Padişahı II. Abdülhamit’e giderek, bizim ailemizin desteğiyle Filistin topraklarını satın almak istedi. Fakat padişah bize karşı çıktı. Bizim için Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkmak çok zor olmadı. Çünkü padişahlar genellikle Türk kadınları yerine, fethettikleri ülkelerden köle olarak getirdikleri başka din ve ırklara mensup kadınlarla evleniyorlardı. Tabii Hürem Sultan gibi bu kadınlar zamanla ülke yönetiminde söz sahibi oldular ve kendileri gibi yabancı kökenli adamlarıyla bizim istediğimiz gibi, ülkeyi yıkıma götüren bir şekilde yönetmeye başladılar. Padişahlar ise devlet yönetiminin emin ellerde olduğu düşüncesiyle zevk ve sefaya dalmışlardı. Bu da Osmanlı’nın çöküş devrini başlattı. Mason örgütleri tarafından kışkırtılan insanların çıkardıkları isyanlarla topraklar kaybedilmeye başlandı. Hazine plansız harcamalarla tüketildi. Savaş sonunda hedefimize ulaşmamıza az kalmıştı; ama Atatürk adında bir lider ortaya çıkarak planlarımızı bir süreliğine ertelememize neden oldu. Tabii ki sonuçta bizim finans ve silah sanayi şirketlerimiz servetlerini onlarca kez katladılar. I. Dünya Savaşı sonunda Monarşizm tez olarak, Demokrasi antitez olarak, Komünizm’i yani sentezi oluşturdu."


Değerli okuyucularım, röportajın diğer bölümüne geçmeden, hemen burada, David Rockefeller'ın tespitlerindeki isabete ve onun tarihî bilgi birikimine dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Lütfen "Türkler medeniyetin beşiğidir" sözleriyle başlayan paragrafları, her cümle üzerinde düşünerek, dikkatli bir şekilde tekrar okuyunuz. Ne kadar doğru tespitlerdir. Bir Türk kavmi olan Sümerlerin oluşturduğu medeniyet, Adem aleyhisselamdan bu yana olan insanlık bilgi birikiminin, izleri günümüze kadar taşınabilmiş ilk medenî belirimidir. Mısır, Yunan, Roma ve Batı medeniyetleri[2], o kaynaktan neşvünema bulmuştur. Bu medeniyetin önemini Rockefeller'dan önce ilk kavrayan lider ise, Atatürk'tür. O, Sümerler üzerine araştırmalar yaptırmış, kitaplar yazdırmış ve hatta kurdurduğu millî bankalardan birisinin adını da Sümerbank koymuştur. Eski kitapçı tezgahlarında rastladığım o kitaplardan birisini, gençlik yıllarımda okumak fırsatı bulmuştum. Rockefeller'ın dediklerinin hepsi doğrudur. Şimdi bir İslam'ı yok etmeye çalışan Rockefeller gibi bir şer ve nifak ehlinin entellektüel birikimine bakın, bir de bizim İslam alemindeki tarih bilgi ve şuurundan yoksun, bir entellektüel birikimi olmayan, basiretsiz, cahil liderlerin ülkelerini getirdikleri içler acısı durumlara bakınız. Tarih bilmeden ve geçmiş olaylardan ibret almadan hiç lider olunur mu? İnsan ne kadar üzülüyor...

Allah'a emanet olunuz.


-------------------------------
[1] http://www.xing.com/net/artikalite/genel-bilgi-platformu-242978/murdoch-dan-rockefeller-ve-rothschild-ile-turkiye-yi-de-iceren-dunya-gercekleri-carpici-bir-roportaj-32267330

[2] Değerli okuyucularım, İslam medeniyeti, yapısal olarak bu dünyevî medeniyetlerden tamamen farklıdır. Onun ilkelerini bizzat Allahü Tealâ koymuştur. O, doğrudan kalbe hitap eden, ve insan davranışlarında en mükemmel noktayı yakalamayı amaçlayan bir olgunluk medeniyetidir. Ulu Yaratan, insanı, bir yandan maddî bilgilerle donatıp onun evrendeki fiili sı1atlarını görmesini sağlarken, diğer yandan manevî yükselişi için yol göstererek erdem sıfatlarının onda tecellisi ile onu olgunlukların zirvesine taşımıştır. Bizim için büyük bir övünç kaynağıdır ki Aziz Milletimiz, tarih boyunca, hem maddî hem manevî esaslara dayanan bu medeniyetlerin öncülüğünü yapmıştır, yapmaktadır. Allah, bu şerlilerin şerrinden korusun da Kendisinin hadimi olan bu aziz Millete zeval vermesin.