050  Kur'andan yüz çevirenlerin durumu


Değerli okuyucularım,

Kur'an-ı kerim, doğru ile yanlışı ayıran, geçmişte de gelecekte de hiçbir belgenin onu geçersiz kılamayacağı çok değerli bir kaynaktır.

"Kitap kendilerine gelince, onlar, O'nu inkar etmişlerdir; oysa O, değerli bir Kitap'dır. Geçmişte ve gelecekte O'nu batıl kılacak yoktur." [Fussilet, 41-42]

Kur'an-ı kerim bir doğruluk ve kurtuluş rehberidir. O'na inanmayıp O'ndan yüz çevirenler sıkıntılardan kurtulamaz.

"İşte bu Kitap, Allah'ın doğruluk rehberidir, O'nunla istediğini doğru yola eriştirir. Allah kimi de saptırırsa artık ona yol gösteren bulunmaz." [Zümer, 23]

"Kur'an okuduğun zaman senin ile ahirete inanmayan kimseler arasına görünmeyen bir perde çekeriz." [İsra, 45]

"Âyetlerimizi yalanlayanları, hiç bilemeyecekleri yerlerden yavaş yavaş düşüşe yuvarlayacağız." [Araf, 182]

Bazı kimseler de Kur'anı bilmediği ve Kuran hakkında hiçbir esaslı bilgiye sahip olmadıkları halde kuruntu ve zanlarıyla hareket ederek Allah'ın dini hakkında ahkâm keserler. Bunlar hakkında da Allah (c.c.):

"Bunların bir de ümmî kısmı vardır, kitabı bilmezler, ancak birtakım kuruntu yığınına, boş saplantılara kapılır ve zan içinde dolaşır dururlar." [Bakara, 78] buyuruyor.

Değerli okuyucularım, Allahü Tealâ biri görünen maddî, diğeri de görünmeyen manevî olmak üzere iki büyük âlem yaratmıştır. İki büyük düzen... Bu düzenlerin yaratıcısı, sahibi, tertip ve düzenleyicisi, çekip çeviricisi O'dur. Kurallarını O koymuştur. Bu düzenlerin tek egemeni O'dur. Allah (c.c.), insanı da her iki âlemden unsurlar taşıyan bir küçük âlem olarak yaratmış, yeryüzündeki halifesi kılmış, onu başka hiçbir canlıya bahşetmediği "akıl" gibi bir nitmetle donatmış, onu gönderdiği elçileri ve kitaplarıyla eğiterek "ahlâken" yüceltmiş, "bilgi" edinme ve işleme yöntemlerini öğreterek yeryüzünün düzenleyicisi, çekip çeviricisi haline getirmiştir. O'nun mânevî düzeninin insanı olgunlaştıran yasalarını, bize, Kur'an haber vermektedir. Rabbülâlemin, hak ve gerçek olarak yarattığı ve kurallarını koyduğu bu düzenlerin ve onların sahibi olan kendi Ulu Zat'ının anlaşılmasını, gerçeklere kör olunmamasını, evrende kurduğu düzenin bozulmamasını istemektedir.

"Rabbiniz size idrak kabiliyeti verdi. Hakkı görenin faydası kendine, kör olanın zararı kendinedir." [En'am, 104]

"Düzeltilmişken, yeryüzünde bozgunculuk yapmayın." [A'raf, 56]

"Ölçüyü ve tartıyı tam adaletli yapın; insanlara eşyalarını eksik vermeyin; yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın." [Hud, 85]

Allahü Tealâ'nın bu ayetlerini yalanlayıp onlardan yüz çevirenler ise zalimlerdir. Bunların kötü bir azap ile cezalandırılacakları, birçok ayet-i kerimede açıkça beyan edilmiştir.

"Ayetlerimizi, zalimlerden başka kimse, bile bile inkar etmez." [Ankebut, 49]

"Bu, indirdiğimiz kutsal Kitap'dır, O'na uyun. ... Şüphesiz O, size Rabbinizden bir belge, hidayet ve rahmet olarak gelmiştir. Allah'ın ayetlerini yalanlayandan ve onlardan yüz çevirenden daha zalim kimdir? Ayetlerimizden yüz çevirenleri, yüz çevirmelerinden ötürü, kötü bir azapla cezalandıracağız." [En'am, 155-157]

"Onlar, ilmini kavrayamadıkları ve henüz yorumu da kendilerine bildirilmemiş olan şeyi yalanladılar. Onlardan öncekiler de böylece yalanlamışlardı. Zalimlerin sonunun nasıl olduğuna bir bak." [Yunus, 39]

Değerli okuyucularım, biz aciz kullar dahi yeryüzünde kurduğumuz bir düzenin bozulmasını istemez ve onu bozanlar için çeşitli yaptırımlar uygular iken, hiç, her şeyi yaratan, her şeyi çekip çeviren ve her istediğini yapacak mutlak bir gücün sahibi olan Allahü Tealâ, kurduğu ilahî düzenin bozulmasına seyirci kalır mı? O'nun sabır ve rahmet sıfatlarının tecellisi olarak hatalarından dönecekleri umuduyla birçok şeyi belli bir zamana ertelemesi birçoklarını yanıltmakta, şımartmakta ve onların fütursuzca zulüm ve edepsizliklerine devam etmelerine sebep olmaktadır. Aman dikkat!... Allah (c.c.), biz aciz kullar gibi, bugün verdiği sözü yarın unutanlardan değildir.

"Rabbin unutkan değildir." [Meryem, 64]

O'nun her vaadi gerçektir. Onları uygulamasına engel olacak hiçbir güç de yoktur. O sebeple bizler, ilahi düzeni bozan, kendini ve insanları sıkıntılara sokan, ilahi rahmetten yoksun, hak hukuk bilmez zavallılardan olmayalım. Olmayalım ki, bizler, ilahî yasalardan yüz çevirdikleri için vaadedilen o şiddetli cezalara çarptırılanlar arasında yer almayalım. Allah (c.c.), kimseye zulmetmez. Edepsizlik yaparak insan kendine zulmeder. Tıpkı baba sözü dinlemeyen yaramaz bir evlâdın oraya buraya sataşırken kendi cezasını bulduğu gibi.

Allah'a emanet olunuz.

Dr. İsmail Ulukuş