043  Kur'an, ilahî bir rahmettir


Değerli okuyucularım,

Adem aleyhisselâmdan bu yana bütün peygamber efendilerimizin bizlere bildirdikleri din, İslâm'dır. Çünkü Allah (c.c.) katında İslâm'dan başka din yoktur. Ayet-i kerimede:

"Doğrusu Allah katında din, İslâm'dır; o kitap verilenlerin anlaşmazlıkları ise sırf kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki taşkınlık ve ihtirastan dolayıdır."[Al-i İmran, 19] buyruldu.

Allah'ın varlığını, birliğini ve yarattığı tüm âlemler üzerindeki sahiplik ve egemenliğini kabul ve onaylamaya dayanan bu dine "tevhid dini" denir. Bu dinin esası; tek olan, eşi, benzeri, ortağı olmayan Allahü Tealâ hazretlerine ve O'nun elçileri aracılığıyla bildirdiği, O'ndan gelen her şeye inanmak; O'nu kabul ve tasdik etmek; O'na teslim ve tabi olmaktır. Allahü Tealâ'ya teslim ve tabi olmak demek, O'nun iradesine, O'nun arzu ve isteklerine uymak, O'nun hükümlerine göre hareket etmek demektir.

Gerçekte Allahü Tealâ hazretlerinin bu istek ve arzuları, bu ahkâmı, insanın ebedî mutluluğunun temel kaynağıdır. İnsan için, rahmettir. Yoksa her şeyi kendisi yaratmışken, hiçbir şeye ihtiyacı yok ve her şey O'na muhtaç iken, Ulu Yaratan kendisi için insanlardan, aciz kullarından ne isteyebilir ki? Yaratan, insanı eşref-i mahlûk olarak yaratmış ve onu hadsiz hesapsız nimetlerle donatmıştır. Kitaplarında bizlere bildirdiği bu hükümlerle de bizleri, olgunlukların doruklarına taşımak, bizleri kâmil insan mertebesine yükseltmek ve böylece nimetlerini tamamlamak istemektedir. Ayet-i kerimede:

"Allah sizi zorlamak istemez, Allah sizi arıtıp üzerinize olan nimetini tamamlamak ister..." (Maide, 6) buyruldu.

Keşke biz insanlar bu rahmetin farkında olup Rabbimizin bu arzularını gereği gibi yerine getirebilseydik.

Değerli okuyucularım, Allahü Tealâ'nın rahmet kaynağı olan bu ahkâmı, O'nun Cebrail (a.s.) aracılığıyla peygamberlerine gönderdiği kitaplarla insanlara bildirilmiştir. Bu kitapların ve suhufların hemen hepsinde insanoğlunun bir olan, eşi, benzeri, ortağı olmayan tek yaratıcı Allah'a, O'nun meleklerine, Kitaplarına, Peygamberlerine, her şeyin O'nun tarafından yaratıldığına, her şeyin yaratılış amacına uygun şekilde tertip ve tanzim edildiğine, biçimlendirilerek ölçülendirildiğine, ahıret âlemine ve büyük hesap gününe inanmaları istenmiştir. Ayrıca yalan söylememek, zina etmemek, haksız yere cana kıymamak, başkalarının mallarına ve canlarına zarar vermemek, anaya babaya iyilik yapmak, ölçü ve tartıda hile yapmamak, hısım, akraba ve yakınları ziyaret etmek gibi insanı hayra götürecek doğru bir yaşama biçiminin ölçüleri bildirilmiştir. Allahü Tealâ'nın ahkâmını bildiren bu kitapların hepsinde bildirilen din, İslâm'dır. Bu kitapların hepsi de İslâm'ın kitaplarıdır.

Bu kitapların sonuncusu, insanlığın en gelişmiş bir döneminde gelen ve ebediyete kadar insanlığın uyacağı hükümleri bildiren Kur'an-ı kerimdir. Kur'an-ı kerim, tam anlamıyla mucize bir kitaptır. Kur'an üzerinde birazcık inceleme yapan herkes, hemen bunun farkına varır. Müşrikler mucize isteyince Allahü Tealâ:

"Kur’an gibi bir kitabı sana indirmemiz, yetmez mi?" [Ankebut, 51] buyurdu.

Allahü Tealâ, Kur'an için:

"Sen, sana bu Kitap'ın verileceğini ummazdın. O ancak Rabbinin bir rahmetidir." [Kasas, 86]

"Doğrusu bu Kuran sana ve ümmetine bir öğüttür." [Züfruf, 44]

"İşte bu Kuran doğruluk rehberidir." [Casiye, 11]

"Oysa sen buna karşılık onlardan bir ücret de istemiyorsun. Kuran, âlemler için sadece bir öğüttür." [Yusuf, 104]

"And olsun ki Biz bu Kuran'da, belki öğüt alırlar diye, insanlara her türlü misali verdik." [Zümer, 27] buyurdu.

Allah'a emanet olunuz.

Dr. İsmail Ulukuş