002  Allahü Tealâ'ya hamdü sena etmek


Pek değerli okuyucularım,

İnsan bir "düzen" içinde yaşamaktadır. Materyalist felsefe bu düzeni kabul ediyor, fakat onun bir yaratıcı ve düzenleyicisi olduğunu inkar ediyor. Ancak düzen içinde cereyan eder her olay, onların bu inkarını yalanlamaktadır. Hiç resim ortada iken, ressamı inkar etmek mümkün mü? Üstelik bu düzenin yaratıcısı, programlayıcısı, çekip çeviricisi ve sahibinin kendisi olduğunu, bizzat Allahü Tealâ, elçileri vasıtasıyla bizlere bildirmiş iken...

İnsanı varlığa getiren O olduğu gibi, tüm ihtiyaçlarını karşılayarak onu ayakta tutan da O'dur. Onun her halinden de haberdardır. Ayet-i kerimede:

"And olsun ki insanı Biz yarattık; nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz; Biz ona şah damarından daha yakınız." [Kaf, 16] buyruldu.

Ulu Allah, insanın sahibi, veli-i nimeti ve onun en büyük dostudur. Kendisine yöneleni de asla yardımsız bırakmaz. Ayet-i kerimelerde;

"(Allah) kendisine yöneleni doğru yola iletir." [Şûra, 13]

"Allah şüphesiz, iyi davrananlarla beraberdir." [Ankebut, 69]

"Allah size dost olarak da yeter, yardımcı olarak da yeter." [Nisa, 45] buyruldu.

İnsana çeşitli vasıta ve vesilelerle gelen her nimetin gerçek sahibi O'dur. O, verdiği bedensel, fizyolojik ve psikolojik yeteneklerle ona hadsiz hesapsız nimetler ihsan etmiştir. Verdiği akıl ile içinde bulunduğu durumu, geçmişini ve geleceğini değerlendirmesini, oluşabilecek sıkıntılar için önceden çeşitli önlemler almasını sağlayan O'dur. Çeşitli planlar ve projeler yaparak hayatını kolaylaştıracak birçok bilgi, bulgu, icad ve olağan üstü yapıtlara imza atmasını sağlayan O'dur.

Bütün bunların da ötesinde, sağladığı "din" gibi mükemmel bir eğitim desteğiyle, insanı, diğer hiçbir canlıya bahşetmediği büyük bir davranış olgunluğuna ulaştıran da O'dur.

Değerli Kardeşim,

Bütün bunların, burada sayıp dökülmesi asla mümkün olmayan bu hadsiz hesapsız nimetlerin karşılığında insanın bir minnet ve şükran borcu yok mudur? Elbette vardır... Olmalıdır... Onun için insan Rabbine kullukta asla kusur etmemeli ve her vesile ile, en büyük dostu olan mevlâsını hamdü sena ile anmalıdır. Nefsine uyup kendisine yapılan tüm bu ihsanlar hiç yokmuş gibi davranarak, aldığı her nefesin önemini idrakten aciz, kadir kıymet bilmez inkarcı kişilerin durumuna düşmemelidir.

Allah'a emanet olunuz.

Dr. İsmail Ulukuş