Maddi Gerçeklikler

DR. İSMAİL ULUKUŞ

Maddî gerçeklikler, kainatı ve kainatın içindeki nesnel alanı kapsar. Yani nesneleri, durumları, olayları.

Rabbimizin kâinat kitabı, nesneler, özellikler ve durumlar ile; bunların belli kurallara göre işleyen değişimlerinden ibarettir. Bu değişim kurallarına, "tabiat kanunları" da denir. Bunlar, Rabbimizin kâinat kitabının ayetleridir. Kimse bu ayetleri, bu tertip ve düzeni değiştiremez. Biz aciz kullar, bu kâinat kitabının şurasından burasından biraz bilgi edinebildik mi kendimizi çok bahtiyar sayarız. Hele o değişim kurallarından birkaç kural tespit edebildik mi bizden mutlu kimse yoktur. Çünkü gözlem, deneme vb. gibi çeşitli yöntemlerle edindiğimiz ve bilim adını verdiğimiz bu tespitler, bizim, kâinat kitabının daha yeni birçok sırlarını açığa çıkarmamıza vesile olur.

Bazıları, insanoğlunun yaptıklarına bakarak tabiatta ki bu tertip ve düzeni değiştirdiğimiz zannına kapılır. Halbuki yaptıklarımız, kâinat kitabından keşf edebildiğimiz az sayıdaki değişim kuralı ile, durum değişiklikleri yapmaktan ibarettir. İnsanlar "O'nun ilminden, ancak kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar" [Bakara, 255]

Bu kâinat kitabında asıl olan "nesneler" ve bu nesneleri tanımlamada kullandığımız "özellikler" dir.

Biz, nesneleri, ancak özellikleriyle ilişkilendirerek tanırız. Bu ilişkilendirmeye mantık dilinde "hüküm" denir. Eğer bu ilişkilendirme, o nesnenin ayırt edici özellikleriyle yapılırsa buna "o nesnenin tarifi " veya "tanımlaması" denir. Bu soyut kavramları daha kolay kavrayabilmeniz için size basit bir örnek vereyim. Mesela "Limon" bir nesnedir. "Sarı", bir özelliktir. "Limon, sarıdır" dediğim vakit, bir nesneyi (limon), bir özelliği (sarı) ile ilişkilendirmiş, yani bir hükme varmış olurum. İşte bu, bir bilgidir. "Limon, sarı ve ekşidir" dersem, bir nesneyi iki özelliğiyle ilişkilendirmiş olurum ki bu daha ayrıntılı bir bilgidir. Ne kadar çok özelliğini tespit edebilmişsem o nesneyi o kadar çok tanıyor, o kadar iyi biliyorum demektir.

Nesne ve özelliklerin, zamanın belli bir anındaki fotoğrafına "durum" adı verilir. Bu fotoğrafı incelemeye almaya da "durum değerlendirmesi yapmak" denir.

Kainat çok dinamik, çok hareketlidir. Kainatta "durumlar" durmadan değişir. Nesnelerin bir sonraki durumu, bir önceki durumunun aynısı olmaz. Nesne ve özelliklerin durumları zaman içinde az ya da çok bir değişime uğrarlar. İşte bir zaman dilimi içindeki bu "durum değişmelerine", "olay" adı verilir. Limonun yeşil iken sararması gibi.

Eğer yeşil limonun belli bir tarafına A ilâcını püskürttüğümde o taraf sararıyor ise burada birbirini izleyen iki olay var demektir: Birisi A ilâcının püskürtülmesi, diğeri de limonun sararması. Eğer bu iki olayın ilişkili olduğunu düşünüyorsam "A ilâcının püskürtülmesi, yeşil limonu sarartır" gibi bir hükme varırım ki bu, iki olayın ilişkilendirilmesidir. Buna hipotez kurmak denir.

Eğer bu iki olay arasındaki bağlantıyı, ilişkilendirmeyi deneysel olarak kanıtlayabilirsem vardığım bu hükmün doğru olduğu anlaşılır. İşte bu şekilde doğruluğu kanıtlanmış hükümlere bilim dilinde "gerçek" adı verilir.