Anasayfa
(Akademik Çalışmalar)
Bitki hastalıkları üzerinde Master ya da Doktora çalışması gibi akademik bir çalışma yapıp çalışmasını yayınlamak olanağı bulamayan  arkadaşlarımız, çalışmalarının ayrıntılı bir özetiyle, ilgili resimleri ve eserin literatür kaydını internet üzerinde gönderebilirlerse, değerli üreticilerimizin bu bilgilerden faydalanmaları için, sitemizin  imkânları oranında, çalışmaları, bu sayfada  yayınlanacaktır.
     Bir Doktora Tezi 
ELAZIĞ, DİYARBAKIR VE MARDİN İLLERİNDE DOMATES VE BİBERLERDE BAKTERİYEL HASTALIKLARIN SÜRVEYİ, BELİRTİLERİ,  ETMENLERİNİN TANISI VE EN ÖNEMLİSİNE KARŞI   KORUNMA   ÇARELERİ   ÜZERİNDE   ARAŞTIRMALAR
(Bu araştırma İsmail Ulukuş tarafından Doktora Tezi olarak yürütülmüştür. Burada çalışmanın Türkçe ve İngilizce birer özetiyle, araştırma sonuçlarının topluca sunulduğu son bölüm, bazı önemli resim ve bilgiler de eklenerek yayınlanmış bulunmaktadır.)
Ö Z E T 
      Bu araştırma Elazığ, Diyarbakır ve Mardin illerinde Domates ve Biberler üzerinde zararlı olan bakteriyel hastalıkları belirlemek ve bunlardan en önemlisine karşı uygun kontrol yöntemleri geliştirmek amacıyla 1978-1982 yılları arasında Diyarbakır Bölge Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsünde gerçekleştirilmiştir. 
      Uygun bir örnekleme yöntemi kullanılarak yapılan sürvey sonucunda, araştırmanın yapıldığı iller bölgesinde domatesler üzerinde Domates Bakteriyel Solgunluğu, biberler üzerinde Biber Bakteriyel Solgunluğu, Biber Kök ve Gövde Çürlüklüğü ve Biber Dal Yanıklığı olmak üzere dört bakteriyel hastalık tespit edilerek bunlara ait bölgesel hastalık oranları sırasıyle %2.80, %0.77, %0.57, %0.29 olarak belirlenmiştir. 
      Tespit edilen bu hastalıkların belirtileri ayrıntılı şekilde tanımlanmış; etmenleri izole edilmiş; patojenisite testleri yapılarak sunî inokulasyonlarda ortaya çıkan simptomlar verilmiş; biyokimyasal ve serolojik yöntemler kullanılarak patojen izolatların tür, varyete ve ırk düzeyinde kesin tanıları yapılmıştır. Tanı çalışmaları sonucunda Domates Bakteriyel Solgunluğu etmeninin Corynebacterium michiganense (Smith) Jensen, Biber Bakteriyel Solgunluğu etmeninin C. sepedonicum (Spieck.and Kott.) Skaptason and Burkholder'un bir ırkı, Biber Çürüklük etmeninin Erwinia carotovora var. carotovora Dye ve Biber Dal Yanıklığı etmeninin Xanthomonas vesicatoria (Doidge) Dowson olduğu tespit edilmiştir. Bunlardan biberler üzerinde solgunluğa neden olan C. sepedonicum bu bitki üzerinde ilk kez kaydedilmekte olup bakterinin bu ırkı, özellikle Yeast-Dextrose-Chalk Agarda sarı pignent oluşturma ve 37oC'de gelişebilme özellikleriyle bu türün şimdiye dek literatürde kaydedilen ırklarından tamamen ayrı bir nitelik göstermektedir. 
      Bölgede en önemli hastalık olarak tespit edilen Domates Bakteriyel Solgunluğuna karşı uygun kontrol yöntemlerini ortaya koymak amacıyla yapılan çalışmalar,  (1) dayanıklı çeşitlerin, (2) ilâçlı kontrol yöntemlerinin belirlenmesi olmak üzere iki ayrı istikamette yürütülmüştür. 
      Dayanıklı çeşitlerin belirlenmesi çalışmalarında denenen 15 çeşitten Süper-1 ve Red top çeşitlerinin hastalığa karşı fevkalade duyarlı oldukları, buna karşı Cal-Ace, Süpermarmande, P378 RF17, Süper-14, SC 2121, Es-24 ve YF-134 çeşitlerinin bu duyarlı çeşitlere göre en az yarı yarıya daha az hastalandıkları, fakat hastalığa tam bağışık bir çeşit bulunmadığı tespit edilmiştir. Bölgeye uyumu, verimi ve üstün nitelikleri göz önüne alınarak P378 RF17 ve SC 2121 çeşitlerinin öncelikle çiftçimize tavsiye edilmesinin uygun olacağı kanısına varılmıştır. 
      İlâçlı kontrol çalışmalarında 34'ü değişik kimyasal madde, 16'sı bitki koruma preparatı, 6'sı antibiyotik ve 7'si bitki özsuyu olmak üzere toplam 63 maddenin in vitro etkinlikleri denenmiş, bunlardan yüksek oranda etkili bulunan 8'i ile tohum ve fide ilâçlamaları açısından çalışmalar yapılmıştır. 
      Tohum ilâçlamalarında ilâçların tohum çimlenmesini engelleme durumları ve sunî bulaştırılmış tohumlar üzerinde in vitro etkileri belirlenmiş, uygun bulunmayanlar elimine edilmiş, diğerleriyle tabiî bulaşık tohumlar üzerinde tarla denemeleri yapılmıştır. İki ayrı çiftçi tarlasında yapılan son denemelerde Terramycin ilâcının %1 dozda 6 saatlik işleme süresinde %75.83 - 58.06, Streptomycin ilâcının %l dozda 9 saatlik sürede %53.24 - 46.66 ve Hidrojen peroksit ilâcının %1.5 dozda 4 saatlik sürede %49.51 oranlarında etkili oldukları tespit edilmiş, hiç bir fitotoksik etki gözlenmemiştir. Özellikle ilk ilâcın,  bulunamadığı durumlarda da diğerlerinin tohum ilâcı olarak verilen doz ve sürelerde çiftçimize tavsiye edilmesinin yerinde olacağı kanısına varılmıştır. 
      Fide ilâçlamalarında yalnız Streptomycin ilâcının 1000 ve 100 ppm'lik dozlarında bitkilere zarar vermeden etmeni öldürecek oranlarda fidelere nüfuz edebildiği belirlenmiş, ilâcın değişik doz ve ilâçlama süreleriyle önce sunî olarak etmenle inokule edilmiş fideler üzerinde, daha sonra tabii bulaşık tohumlardan gelişen fideler üzerinde kök batırma yöntemiyle yapılan ilâçlamalardan umut verici sonuçlar alınmıştır. Son olarak çiftçi tarlalarında yapılan denemelerde de Streptomycin ilâcının 1 g/lt dozunda 20°C sıcaklıkta 3 saatlik uygulamasından %74.66 - 71.77'lik etkiler elde edilmiş, ancak bazı denemelerde ilâcın 25 °C'nin üzerindeki sıcaklıklarda fitotoksik olduğu görülmüştür. Bu durumuyla ilâcın 20°C ve altındaki sıcaklıklarda uygulanmak ve bölge illerinde yapılacak ön denemelerden sonra pratiğe verilmek şartıyle, belirtilen doz ve sürelerde çiftçimize tavsiye edilmesinin uygun olacağı kanısına varılmıştır
Dikkat! Bu çalışmanın yapıldığından bu yana etmenlerin adlarında değişiklikler olmuştur. Ancak burada yazının orijinalliğini bozmamak için  etmen adları o günkü şekliyle verilmiştir.
ARAŞTIRMADAN ELDE EDİLEN  SONUÇLARA 
DAHA AYRINTILI BİR BAKIŞ
      1. Elazığ, Diyarbakır ve Mardin'i içine alan iller bölgesinde Domates ve Biberler üzerinde dört bakteriyel hastalık belirlenmiştir. 
      2. Bunlardan en önemlisi, bitkilerin çiçeklenme zamanına doğru ortaya çıkan  Domates Bakteriyel Solgunluğu olup etmeni Corynebacterium michiganense (Smith) Jensen olarak tesbit edilmiştir. Hastalık belirtileri metin içinde ayrıntılı Şekilde verilmiş bulunmaktadır. Bölge düzeyinde hastalık oranı, %2.80'dir 
Hastalığın başlangıç belirtileri
Hastalığın gövde ve dal belirtileri
Hastalığın meyvelerdeki  belirtileri
Hastalık etmeni bakterinin koloni özellikleri
Etmenin tanısı ile ilgili çalışmaların sonuçları
      3. Biber Bakteriyel Solgunluğu, mevsim sonuna doğru yaşlı olanlardan başlayarak yaprakların pörsüyüp solması ve rulo haline gelmesi, bazı dal ve dalcıklarda kısmî solgunluklar, gövdenin gevrekleşmesi ve bitki çekilmek istendiğinde nodyumlarından kopması, iletim demetlerinin kahverengimsi-yeşil bir hal alması gibi belirtilerle ortaya çıkmaktadır. Etmeni C. sepedonicum (Spieck. and Kott.) Skapt. and Burk. adlı bakterinin bir ırkı olarak belirlenmiştir. Aslında Patates Halka Çürüklük etmeni olan bakterinin biberlerde solgunluk yapan bu ırkı ilk kez tespit edilmekte olup etmenin şimdiye kadar bilinen ırklarından  37°C'de gelişebilme, YDC'de sarı pigment oluşturma ve Nişastayı hidrolize edebilme gibi özellikleriyle belirgin şekilde ayrılmaktadır. Bölge düzeyinde hastalık oranı %0.77 olarak bulunmuştur. 
Hastalığın belirtileri
Hastalığın biber bitkisinde oluşturduğu kısmî solgunluklar
Hastalık etmeni bakterinin koloni özellikleri
Hastalık etmeni bakterinin hücreleri
Hastalık etmeni bakterinin nişastayı hidrolize etmesi
Etmenin tanısı ile ilgili çalışmaların sonuçları (1)
Etmenin tanısı ile ilgili çalışmaların sonuçları (2)
      4. Biber Kök ve Gövde Çürüklüklerinin etmeni Erwinia carotovora var. carotovora Dye olarak belirlenmiştir. Belirtileri, Phytophthora capsici Leon. adlı fungusun oluşturduğu Kökboğazı Yanıklığı belirtileriyle karışmakta olup hastalığın simptomatolojisi üzerinde daha ileri çalışmalar yapmaya gerek vardır. Bölge düzeyinde hastalık oranı %0.57'dir. 
Hastalığın suni inokulasyonda meyve belirtisi
Hastalık etmeni bakterinin koloni özellikleri
Hastalık etmeni bakterinin peritriş (çevresel) 4-6 kamçılı hücreleri
Hastalık etmeni bakterinin kazeini hidrolize etmesi
Etmenin tanısı ile ilgili çalışmaların sonuçları
      5. Mevsim sonuna doğru görülen Biber Dal Yanıklıklarının etmeni Xanthomonas vesicatoria (Doidge) Dowson olarak tespit edilmiştir. Hastalık belirtileri metin içinde verilmiştir. Bölge düzeyinde hastalık oranı %0.29'dur. 
Hastalığın dallarda oluşturduğu yanıklıklar
Hastalık etmeni bakterinin koloni özellikleri
Hastalık etmeni bakterinin polar tek kamçılı hücreleri
Etmenin tanısı ile ilgili çalışmaların sonuçları
      6. En önemli hastalık olarak tespit edilen Domates Bakteriyel Solgunluğuna karşı iki yıl üst üste yürütülen çeşit reaksiyon denemelerinde en az hastalanan çeşitler sırasıyle Cal-Ace, Süpermarmande, P378 RFl7, Süper-14, SC2121, Es-24, VF-134; en çok hastalanan çeşitler Süper-l, Red Top olarak bulunmuştur. Bölgemiz şartlarına uyumu ve yüksek verimlilikleri dikkate alınarak P378 RFl7 ve SC 2121 çeşitlerinin çiftçimize tavsiyesinin uygun olacağı kanısına varılmıçtır. 
Çeşitlerin hastalanma oranları
      7. Etmene karşı yürütülen in vitro ilâç etkinlik testlerinde en ümitvar sonuçları Cıva biklorür, Kristal viole, Formaldehit, Hidrojen peroksit, Pomarsol forte, Ceresan yaş, Karathane LC, Terramycin ve Streptomycin vermiştir. 
Laboratuvar şartlarında C. Michiganense üzerine Karathane LC nin etkisi
Bazı bitki koruma ilaçlarının bakteriye etkileri
Bazı antibiyotiklerin bakteriye etkileri
      8. Adı geçen ilâçlarla tohum ilâçlaması yönünden yapılan çalışmalarda önce ilâçların tohum çimlenmesine etkileri incelenmiş, fitotoksik olmayanlarla sunî bulaştırılmış tohumlar üzerinde laboratuvar çalışmaları yapılmıştır. Sonra tabiî bulaşık tohumlarla Enstitü ve çiftçi tarlalarında çalışmalar sürdürülmüştür. 
İlaçların tohum çimlenmesi üzerine etkileri
      Son olarak çiftçi tarlalarında uygulanan denemelerde sırasıyle Terramycin %1 dozunda 6 saat uygulama süresiyle %75.83 ve %58.06, Streptomycin %1 dozunda 9 saat uygulama süresiyle %53.24 ve %46.66, Hidrojen peroksit %1.5 dozunda 4 saat uygulama süresiyle %49.51 etkili olmuşlardır. Bitkilerde hiç bir fitotoksik etki gözlenmemiştir. Öncelikle Terramycin'in, onun bulunmadığı durumlarda da diğerlerinin tohum ilâcı olarak çiftçimize tavsiyesinin yerinde olacağı kanısına varılmıştır. 
Birinci tarla denemesinde alınan sonuçlar
İkinci tarla denemesinde alınan sonuçlar
      9. Fide ilâçlaması yönünden yapılan çalışmalarda yalnız Streptomycin ilâcının 1 ve 0.1 g/lt'lik dozlarında bitkilere zarar vermeden etmeni öldürecek oranlarda fidelere nüfuz edebildiği görülmüş; ilâcın değişik doz ve uygulama süreleriyle önce suni bulaştırılmış fideler üzerinde sera ve tarla denemeleri, sonra etkili fakat fitotoksik olmayan dozlarla tabiî bulaşık fideler üzerinde tarla denemeleri yapılmıştır. Son olarak tabiî bulaşık materyalle çiftçi tarlalarında uygulanan denemelerde ilâcın 1 g/lt'lik dozundan 3 saatlik bir uygulama süresinde %74.66 ve %71.77'lik etkiler elde edilmiş ve herhangi bir fitotoksisite gözlenmemiştir. Ancak Enstitü bahçesinde yapılan denemeler, ilâcın, yüksek sıcaklıklarda toksik olabileceğini ortaya koymuştur. Sonuç olarak Streptomycin ilâcının 20°C'nin altındaki sıcaklıklarda ve tatbikat ön denemelerinden sonra uygulanmak şartıyle, fide ilâcı olarak çiftçimize tavsiye edilmesinin uygun olacağı kanısına varılmıştır. 
------o------ 
      Böyle bir araştırmanın nihaî amacı bilime belli bir katkıda bulunmak kadar, elde olunan verilerin tarımsal sorunlarımıza uygulanması suretiyle aynı zamanda çiftçimizin dertlerine pratik çözüm yolları getirmek, dolayısıyle ekonomimize ve ülkemiz insanının mutluluğuna belli bir katkı sağlamaktır. Bu nedenle elde olunan sonuçlar muvacehesinde bölgemiz, hatta ülkemiz çiftçisinin önemli sorunlarından biri olan C. michiganense'nin oluşturduğu "DOMATES BAKTERİYEL SOLGUNLUĞUNA KARŞI" alınacak önlemleri,  çiftçimizin anlayacağı şekilde, tam bir açıklıkla ve madde madde belirtmekte büyük yarar olduğu görüşündeyim. Araştırmanın pratik amaçları ancak bu "TAVSİYELER"in uygulanmasıyle gerçekleşecektir. Bunları şöyle sıralayabiliriz: 
      Şimdiye kadar hiç hastalanmayan bir çeşit bulunamamıştır. Ancak mevcut çeşitlerin bazıları az, bazıları çok hastalanmaktadır. Çiftçilerimiz genel olarak daha az hastalanan, bunun yanında Güneydoğu Anadolu şartlarında oldukça iyi gelişen, fevkalade verimli, meyve iriliği, şekli, rengi ve lezzeti bakımından halkımızın isteklerine uygun olan P378 RFl7 ve SC 2121 domates çeşitlerini tercih etmelidirler. Cal-Ace, Süpermarmande, Süper-14, Es-24 ve VF-134 çeçitleri de oldukça az hastalanan çeşitler arasında olup ülkemizin değişik yörelerinde bulunan ya da sera yetiştiriciliği yapan çiftçilerimiz bunlardan kendilerine uygun düşen birini seçip onu yetiştirebilirler. Fakat yetiştirme programlarında hiç bir zaman hastalığa çok duyarlı olan Süper-1 ve Red Top çeşitlerine yer vermemelidirler.  
      Hastalık etmeni bakterinin bir yıldan diğer yıla intikalinde en önemli unsur tohumdur. Bu nedenle çiftçilerimiz mutlaka güvenilir kuruluşlardan sağlayacakları temiz sertifikalı tohumları kullanmalıdırlar. Bunun mümkün olmadığı durumlarda ise tarlada hiç Hastalık belirtisi görülmeyen bitkilerden tohum alınıp bunlar kullanılmalıdır.
      Tohum nereden, nasıl sağlanırsa sağlansın mutlaka 25°C sıcaklıkta %l'lik Terramycin'le 6 saat süreyle ilâçlanarak ekilmelidir. Bunun için ekilecek tohumlar bir tülbende sarılır. Eczanelerden satın alınacak Terramycin Kapsül ilâcından 100 ml su içine 4 kapsül ilâç boşaltılır. Bu ilâcın her kapsülü 250 mg etkili madde ihtiva eder. Kapsüller elle açılmak suretiyle içindeki sarı renkli toz suya konularak iyice karıştırılır. İçindeki dolgu maddesi suda tamamen çözünmediğinden ilâcın bir kısmı zamanla dibe çökmektedir. Bu  yanıltıcı olmamalıdır. Tülbende sarılı olan tohumlar bu sarı renkli süspansiyon içine batırılarak yaklaşık 25°C oda sıcaklığında 6 saat bu şekilde bırakılır. Sonra çıkarılarak üç-beş kez musluk suyunda  durulanır. İyice sıkılarak tülbent açılır. Tohumlar bir gazete kâğıdı üzerine serilerek kurutulur. İstenildiği zaman ekilir. Fide yatağı hazırsa kurutmaya gerek kalmadan doğrudan doğruya da ekilebilir. 
      Terramycin ilâcının temin edilemediği yerlerde tohum1ar 25°C sıcaklıkta %1'1ik Streptomycin'1e  9 saat süreyle ilaçlanarak ekilmelidir. Bunun için eczanelerden  l g'1ık enjektabl kristalize Streptomycin sulphate ilâcı alınır. İlâçla birlikte bulunan fizyolojik su kullanılmaz, atılır. İçinde beyaz toz halinde ilâç bulunan diğer şişenin ağzındaki alüminyum muhafaza yırtılarak lastik tıpa açılır. Şişenin içindeki toz 100 ml su içine boşaltılır. Artık kalmaması için şişeye tekrar bir miktar su konularak iyice çalkalandıktan sonra tekrar boşaltılır. İyice karıştırılır. İlâcın tamamen eridiğinden emin olduktan sonra tülbende sarılı tohumlar elde edilen bu renksiz, berrak çözelti içine batırılır. 25°C'lik oda sıcaklığında 9 saat tutulduktan sonra çıkarılır. Durulanarak kurutulur ve ekilir.
      (Streptomycinle tohum ilaçlaması, aynı zamanda bitkilerin gelişmesini de uyarmaktadır.)
      Streptomycin'in de bulunamadığı durumlarda 25°C sıcaklıkta %1.5'luk Hidrojen peroksit'le 4 saat süreyle tohum ilâçlaması yapılmalıdır. Bunun için eczanelerde satılan oksijenli su kullanılır. Bu ilâç genellikle % 3 Hidrojen peroksit ihtiva etmektedir. Alınan ilâcın böyle olup olmadığı eczacıdan sorularak tahkik edilmelidir. Bu ilâç bir cam kaba konularak üzerine kendi miktarı kadar da su eklenir. Karıştırılır. Tülbende sarılı tohumlar bu renksiz, duru çözeltiye batırılarak 25°C oda sıcaklığında 4 saat tutulur. Ancak çoğu kez tohumlarda mevcut katalaz enzimi tarafından çözeltiden oksijen gazı açığa çıkarıldığından tohum kitlesinde bol miktarda hava kabarcığı oluşmaktadır. Zaman zaman tohum kitlesi elle sıkılarak bu hava kabarcıklarının kitleden ayrılması ve tohumun tekrar ilâçla temasa gelmesi sağlanmalıdır. Bu süre sonunda tohumlar çıkarılıp durulanarak kurutulur ve ekilir. 
      Bu şekilde ilâçlanan tohumlar yine temiz tohum yataklarına ekilmelidir. Tohum yatakları bilinen klasik yöntemlerden birisiyle dezenfekte edilebilir. Tohum yatağı önceden böyle bir işleme tabi tutulmadı ise tohum ekimini müteakip kapak gübresi atıldıktan sonra 10 lt suya 20 g Pomarsol forte konulup 1 m2'lik alana süzgeçli teneke ile verilmek suretiyle ilâçlanmalı, birkaç saat sonra bolca su verilmelidir.
      Temiz tohum yataklarında, ilâçlanmış tohumlardan gelişen fideler şaşırtma dönemine geldiklerinde 18-20°C sıcaklıkta %0.1'lik Streptomycin'le 3 saat süreyle ilâçlanmalı ondan sonra yerlerine dikilmelidir. Günlük hava sıcaklıklarının 22°C'nin üzerinde olduğu yerlerde kesinlikle fide ilâçlaması yapılmamalıdır. İlâçlama için uygun genişlikte plastik bir leğene fidelerin köklerini tamamen örtecek şekilde ölçülerek su konur. Bu suyun her litresi için 1 g olmak üzere enjektabl kristalize Streptomycin sulphate tozu ilâve edilerek iyice karıştırılır. İlâç tamamen eridikten sonra ilâçlanacak fideler bu ilâçlı su içine alınır. Burada fidelerin köklerinin tamamen ilâçlı su içinde kalmasına dikkat etmelidir. Bitkiler 18-20°C sıcaklıkta 3 saat bu çekilde ilâçlı suda tutulduktan sonra çıkarılıp temiz sulama ya da musluk suyu içinde durulanarak tarladaki yerlerine dikilirler. 
      Özellikle budama ya da koltuk alma işlemlerinin uygulandığı yerlerde bitkiler geliştikten sonra da önlemler sürdürülmelidir. Çünkü bu işlemler bir yara paraziti olan etmenin sonraki yayılmalarında önemli birer faktördür. Bu nedenle bu işlemlerde kullanılan araç-gereç sık sık alkol  ya da 5 g/lt dozunda Streptomycin içeren bir çözeltiye batırılmak suretiyle dezenfekte edilmeli, budama işlemi tamamen bittikten hemen sonra da bitkiler %0.1'lik Pomarsol forte mahlülü püskürtülmek suretiyle ilaçlanmalıdır. 
      (Lütfen Dikkat! Bu çalışmanın yapıldığı zamandan bu yana hastalık için geliştirilmiş diğer ilaçlar hakkında bilgi almak için anasayfamızdan Tomurcuk Bitki Hastalıkları Kliniği bağlantısını tıklayınız.)
      C. michiganense'nin oluşturduğu solgunluk, diğer paraziter solgunluklar gibi, genellikle korunulması ve kontrolu oldukça güç olan bir hastalıktır. Bu nedenle tam bir başarı için, araştırma sonuçlarının ışığında hazırlanan yukarıdaki tavsiyelerin bir bütün halinde uygulanması gerekir. Aksi durumda başarı şansı daha az olacaktır. 
S U M M A R Y 
      This research has been carried out between 1978 - 1982 in order to determine the bacterial diseases that are harmful to tomato and pepper plants in Elazığ, Diyarbakır and Mardin, and to establish some suitable control methods against the most important of them. 
      Four bacterial diseases, Bacterial Canker on tomatoes, Bacterial Wilt, Bacterial Rot and Bacterial Shoot Blight on peppers have been determined by surveying the provinces where the research was carried out. And the regional ratios of these diseases have been found as 2.80, 0.77, 0.57 and 0.29 per cent, respectively. 
      The symptoms of these diseases have been described in details; their causal agents have been isolated and tested for their pathogenicities; and the identifications of the pathogen isolates have been done by using biochemical and serological methods. As a result of these works, it has been determined that the causal agent of Tomato Bacterial Canker is Corynebacterium michiganense (Smith) Jensen, the agent of Pepper Bacterial Wilt is C. sepedonicum (Spieck.and Kott.) Skapt. and Burk., the agent of Pepper Bacterial Rot is Erwinia carotovora var. carotovora Dye and the agent of Pepper Bacterial Shoot Blight is Xanthomonas vesicatoria (Doidge) Dowson. One of them, C. sepedonicum which causes wilt on peppers, is the first record on these plants and this strain of the bacterium is being distinguished from the other strains reported in literature, by its some characteristics such as yellow pigment production on Yeast-Dextrose-Chalk Agar and growth at 37°C. 
      Tomato Bacterial Canker has been determined as the most important bacterial disease in the district. The studies to establish some suitable control methods have been carried out in two different points: (1) to determine the resistant tomato varieties and (2) to find effective chemical control methods. 
      At the works done to determine the resistant varieties, it has been observed that Süper-1 and Red Top were the most sensible varieties among the 15 tomato varieties tested; but Cal-Ace, Süpermarmande, P378 RFl7, Süper-14, SC 2121, Es-24 and VF-134 have been found more resistant as compared with these two varieties. There wasn't any exact immune variety. It has been convinced that P378 RF17 and SC 2121 varieties should be advised to our farmers in this region, because of their well adaptation to the Region, their high quality and high yield. 
      For the chemical control attempts against the bacterium, total 63 substances have been tested in vitro. The 8 of them have been found very effective, and seed and seedling treatments were made with these. During the seed treatments, the inhibitional effects of the chemicals on seed germination and the bactericidal effects of them on the seeds which are inoculated artificially have been determined in vitro. The chemicals that were found ineffective have been eliminated and field experiments were made with the others on naturally infected seeds. 
      Terramycin was found 75.83 - 58.06% effective after 6 hours application at l% concentration, Streptomycin was found 53.24 - 46.66% effective after 9 hours application at 1% concentration and Hydrogen peroxide was found 49.51% effective after 4 hours application at 1.5% concentration at the field experiments that have been carried out in two different fields belonging to the farmers. And any phytotoxical effect has not been observed. It has been convinced that especially the first chemical, if it can't be found  then the others, should be advised to the farmers in the Region at the doses and durations mentioned above. 
      During the seedling treatments, only Streptomycin at 1000 and 100 ppm doses could penetrate to the seedlings in concentrations to kill the bacterium, without causing any harm to the plant. The hopeful results were obtained from the treatments done by root dipping technique, by using the seedlings grown from the naturally and artificially infected seeds, with different chemical doses and treatment durations. At the final experiments done at the fields belonging to the farmers, 1 g/lt dose of Streptomycin was found 74.66 - 71.77 % effective by treatment for 3 hours at 20°C temperature. But it has been observed that it is phytotoxic at temperatures above 25°C. As a result, it has been convinced that this chemical should be given to practise with the dose and duration mentioned above, after preliminary experiments at all the provinces of the Region and on condition to apply at a temperature that is equal to or below 20°C. 
Anasayfa